Mimarlık_Üzerine_Deneme_Yazıları

6 Ocak 2010 Çarşamba

deneme notları XI: tez güncesi...


Kullanılmayacak kelimeler                                                                            Olabilirler

Doğal olarak                                                                                                     Kalıt
Kategori                                                                                                           Olgu
Kategorik olarak                                                                                               İzlek (kaynakça yerine)
Genel olarak                                                                                                    Veri                                       
18. yy’da v.s…                                                                                                 Olumsal
Kanıt                                                                                                                Kurgusal
Delil
İlerleme
Modern Öncesi
Kırılma noktası


Kullanılmayacak kelimeler arasına “modern öncesi” ifadesini de koymak istiyorum. Tabi bu durumu biraz güçleştiriyor. “Değişim” veya “kırılma noktası” gibi zamansal bir duruma referans veren bir kelime yerine ne koyarsam koyayım, yeni bir şey söylemek yerine eskisini başka bir biçimde kullanış olacağım (süreç belki daha uygun düşebilir).
Ama tezi sınırlarken bir başlangıç noktası tayin edebilmek gerekir diye düşünüyorum. En azından ilgilendiğim tarih yazım biçimi vakanüvist gelenekten farklı bir duruma işaret ediyor (bu durumda hemen akla vakanüvist anlatı ile ardılı modernist anlatı arasındaki fark; süreklilik ve tamamlanmışlık hali olmalı. Ayrıca çokta emin olmamakla birlikte devlet ile olan ilişkisi bir başka ayrıma işaret ediyor). Ama bu farklılık bir zamana gönderme yapmıyor. Yani tezde en azından şu tür bir ifade yer almayacak: “Türkiye’de modernist tarih yazımı ilk kez (…) yazılmaya başlandı”.

Bununla birlikte tarih anlatısının bir ibret, bir öğüt ya da mitsel bir anlatı formatına sahip yapısına bir gönderme yapmak da istiyorum. (Ong’un sözlü kültür olarak adlandırdığı yapı). Bunun nedeni tezde yer almasını istediğim, örneğin “dahi mimar” mitosunun çözümlenmesinde sağlam bir zemin oluşturacak gibi. [mitsel olanın doğasına ilişkin olarak ders verici, öğretici bir anlatıya sahip. Türkiye’deki tarih yazımında hala varlığını sürdüren bir alışkanlık. İzi kolayca takip edilebiliyor. Güncele ait söylenecek her söz, meşruiyet aramasını tarihte buluyor. Ya da yapılması ve yapılmaması istenilen her hareket için tarihten bir örnek veriliyor(konu ile ilgili düşünürken yazdığım kişisel notlardan bir alıntı)]
Sinan üzerine yazmak istediğim bölüm hemen akla gelebilecek şekilse onun bürokratik kişiliği ile ilgili değil ya da buna daha dolaylı bir gönderme yapıyor. [… M. Sinan için anlamdan vazgeçme ve onu formüllerle, kurallar ve nedenler ile anlama yolu Türkiye’de Aydınlanmanın bir uzantısı olarak başlamış olmalı(Kuban, Erken Cumhuriyet/30 sonrası, Geç Osmanlı, Usul-i Mimari-i Osmani???)(kişisel notlardan alıntı)]. 

++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++++

Tarihsellik: Yukarıda kırılma noktası veya başlangıç noktası gibi belirlenebilir/gözlemlenebilir bir zamana gönderme yapmak istemediği söylemiştim[…modernist/rasyonalist tarih yazımı geleneğinin en önemli göstergelerinden biri süreklilik ve tamamlanmışlık hali. Baudrillard’ın Foucault için söylediği ”iktidarın tarihi yazılabilmişse artık iktidarın ortadan kalkmış olması gerekir” hatırlatması bu nedenle anlamlı olabilir. Türkiyedeki tarih yazma geleneğinin başlangıç ve sonucu belli olan, tamamlanmışlık hissini veren bir anlatısı var (kişisel notlardan alıntı)]. Ama bunu söylerken aklımın bir köşesindeki bir başka soru, eğer zamana böyle bir gönderme yapmayacaksak anlatmak istediğim hikayeyi zaman-dışı mı kıldığımızdı

Tarihsizleştirme: tezin içeriğine yönelik aklımdaki tek fikir bu. Türkiyede yazılan mimarlık tarihi metinlerinin ele aldığı nesneyi tarihsizleştirmek gibi bir özelliği var.

Tarihi mülk edinme/mülksüzleştirme: bu kavram çoğunlukla sömürge ve kolonyal eleştiride kullanılıyor. Batılı olanın dünyanın geri kalanını görmezlikten gelmek ve tarihi sahiplenmek ile ilgili. Türkiyede kolonyal bir bilinçten söz edinilebilse de, sömürge geçmişi olmayan bir devlet için tarihin mülk edinilmesi nasıl anlatılabilir? Muhtemelen bu yerelliği görmezden gelme biçiminde olmalıdır. Ya da bu görmezden gelme illa yerelliği içermek zorunda değil. Kendi devlet geleneği içinde dönemsel görmezden gelme biçiminde de olabilir (klasik dönem-gerileme dönemi kurgusunun icadı)

Kronolojik olan yerine mekansal olan: bunun üzerine düşünürken sorduğum soru şuydu: “bir tarih anlatısı illa zamansallık üzerine mi kurulur?”.

Tarihselcilik:

Hiç yorum yok: